Ara tatil geldiğinde hepimiz aynı şeyi söylüyoruz: “Biraz dinleneceğim.”
Ama çoğu zaman “dinlenmek” dediğimiz şey, sadece uyumak, evde vakit geçirmek ya da işlerle ilgilenmemeye çalışmak oluyor. Oysa öğretmenlik gibi duygusal emeğin yoğun olduğu bir meslekte, gerçek dinlenme bundan çok daha fazlası.
Zihni susturmak kadar kalbi de susturabilmek gerekiyor. Çünkü dönem boyunca yalnızca ders değil, sayısız duygu da taşıyoruz: öğrencilerin kaygısı, velilerin beklentisi, sistemin baskısı, hatta kendi iç sesimiz… Ara tatil, bütün bu yükleri fark edip kendine dönmek için nadir bulunan bir fırsat.
Bu içerikte sana, yalnızca bedenini değil, zihnini ve ruhunu da yenileyecek 5 dinlenme önerisi paylaşacağım. Her biri küçük ama etkisi büyük adımlar. O halde başlayalım!
1. Sessizliğe Alan Aç: Zihnini Sustur, Kalbini Duy
Öğretmenlik, sürekli konuşmayı gerektiren bir meslek. Ders anlatırken, toplantılarda, teneffüslerde bile çoğu zaman sesimiz birilerine yöneliktir. Ama kendi iç sesimizi ne kadar duyabiliyoruz?
Ara tatil, bu soruya gerçekten kulak verebilmek için büyük bir fırsat. Sessizlik, çoğu zaman lüks gibi gelir; oysa iyileştirici bir alan yaratır. Çünkü sustuğumuzda, zihin yavaş yavaş dağınık düşünceleri toplamaya, kalpse sonunda kendi ritmini bulmaya başlar.
Ben kendi pratiğimde, dönem sonunda birkaç günü tamamen sessiz geçirmeye özen gösteririm. Görüşmeleri azaltır, telefonu sessize alır, bazen evde müzik bile açmam. O sessizlik ilk başta rahatsız eder çünkü sürekli “meşgul olma” hâline alışmıştır zihin. Ama bir süre sonra fark edersin: Dışarıdaki sesler azaldıkça, iç sesin netleşir.
Bu, bir planın ya da yapılacaklar listesinin sesi değildir; neye gerçekten ihtiyacın olduğunu fısıldayan sestir.
Bir kahveyle balkonda oturmak, yürüyüşe çıkmak ya da hiçbir şey yapmadan oturmak bile olur. Sessizlik bir hedef değil, bir alan. Bu alanı ne kadar genişletirsen, o kadar derin dinlenirsin.
2. Doğada Yeniden Buluş: Toprağa, Havaya, Işığa Temas Et
Tüm dönem boyunca kapalı sınıflarda, yoğun tempoda çalışırken doğadan uzaklaştığımızı fark etmeyiz. Oysa doğa, bedeni değil yalnızca ruhu da yeniler. Toprağa basmak, gökyüzüne bakmak, rüzgârı hissetmek bile sinir sistemini sakinleştirir, zihni berraklaştırır.
Ara tatil, yeniden temas etme zamanı. Doğayla, bedeninle, nefesinle. Bir orman yürüyüşü, kısa bir seyahat ya da sadece bir parkta oturmak bile olabilir. Önemli olan o bağlantıyı hatırlamak. Çünkü bizler, doğayı sadece anlatan değil, onun ritmine uyumlanarak daha iyi hisseden varlıklarız.
Ben genellikle doğayla buluşmayı bir ritüel haline getiririm. Uzun yürüyüşler, sessiz bir sabah kahvesi, bazen sadece gökyüzüne bakmak… Her defasında aynı farkındalık belirir: Yavaşlamak, doğaya karışmanın en sade yolu.
O yavaşlıkta öğretmen kimliğinden değil, insan olmanın özünden beslenirsin.
3. Teknoloji Detoksu Yap: Sürekli Uyarılma Hâlinden Uzaklaş
Telefon bildirimleri, mesajlar, mailler, sosyal medya akışları… Gün içinde ne kadar çok uyarana maruz kaldığımızı çoğu zaman fark etmiyoruz. Beyin, bu sürekli “bağlı olma” hâlinde dinlenemiyor; tıpkı hiç uyumamış gibi.
Ara tatil, ekranlardan ve dijital gürültüden uzaklaşmak için mükemmel bir zaman. Birkaç gün boyunca telefonu sadece gerektiğinde kullanmak, sosyal medyadan çıkmak ya da ekran süresini sınırlandırmak bile büyük bir fark yaratıyor. Çünkü sessizlik kadar, dijital sessizlik de zihni temizliyor.
Ben özellikle birkaç günü tamamen çevrimdışı geçiriyorum. Başta huzursuz edici geliyor, sanki dünyadan kopmuşum gibi. Ama kısa süre sonra fark ediyorum: Aslında o dünya, hep bir gürültüydü. Sessizlikte yeniden kendi ritmini buluyorsun, dikkat dağınıklığın azalıyor, düşünceler berraklaşıyor.
Gerçek dinlenme, bazen sadece “ulaşılmaz” olmayı göze almaktan geçiyor.
4. Kendinle Sohbet Et: Günlük Tut, Yaz, Düşün
Bir dönemin ardından öğretmenlerin en çok yaşadığı şeylerden biri zihinsel yorgunluktur. Çünkü anlatırken, yönlendirirken, çözüm üretirken hep dışa dönük yaşarız. Ara tatil, bu yönü tersine çevirmek için bir fırsat: Bu kez kendine anlat.
Yazmak, bir tür iç konuşmadır. Günlük tutmak, o karmaşık duyguları ve düşünceleri düzene koyar. “Neden böyle hissettim?”, “Bu dönemde beni en çok ne zorladı?”, “Kendim için neyi değiştirmek istiyorum?” gibi sorularla başlamak bile yeterlidir. Cevaplar bir anda gelmez ama yazdıkça zihnin berraklaşır, kalbin hafifler.
Ben sürekli bu pratiği yenilerim. Defterimi açar, sadece kendime yazarım. Bazen birkaç kelime olur, bazen sayfalarca. Ama her defasında yazı beni merkeze döndürür. Çünkü yazmak, öğretmenliğin dışına çıkarak insan olarak kendinle temasa geçmenin en sade yoludur.
5. Ritüelini Kur: Dinlenmeyi Alışkanlığa Dönüştür
Ara tatil biter, dersler başlar ve çoğu öğretmen aynı döngüye döner: “Bu dönem çok yoruldum ama bir sonraki tatilde dinleneceğim.”
Halbuki gerçek dinlenme, tatillerde yapılan bir etkinlik değil; yaşamın içine yerleştirilen bir ritüel.
Kendine iyi gelen şeyleri sadece ara tatilde değil, her haftaya küçük dozlarda yayabilirsin. Sessizlik molaları, kısa yürüyüşler, gün sonunda birkaç satır yazmak… Bunlar seni taze tutan minik duraklardır. Çünkü dinlenmek, zamanı durdurmak değil; zamanı hissetmeye başlamaktır.
Ben her dönemde bu küçük ritüelleri korumaya çalışıyorum. Bazen sabah kahvemi sessizlikte içmek, bazen günün sonunda sadece nefes almak… Bunlar küçük ama anlamlı hatırlatmalar:
Yorgunluğu engellemenin yolu, kendini hayatın akışında unutmamaktan geçiyor.
Tatil bittiğinde de bu farkındalığı koruyabilirsen, yıl boyunca “ara vermeden” yenilenmenin yolunu bulmuş olursun.
Kapanış: Yenilenmek, Bir Karar Meselesi
Ara tatiller dinlenmek için değil; kendinle yeniden tanışmak için de var. Çünkü öğretmenlik bir meslekten fazlası; aynı zamanda bir var oluş biçimi. Bu yüzden, kendini hatırladığın her an aslında mesleğini de tazeliyorsun.
Eğer bu ara tatilde “artık farklı bir yerden bakmak istiyorum” diyorsan, belki de yeni bir dönüşümün eşiğindesin. Koçluk temelli bir bakış açısı, bu dönüşümde sana güçlü bir rehberlik sunabilir.
Benim hazırladığım Koç Öğretmen Eğitim Programı tam da bu noktada öğretmenlere kendi potansiyellerini fark edecek bir alan açıyor.
Program iki modülden oluşuyor:
Kasım ayı boyunca erken kayıt fırsatı da devam ediyor.
Bu tatili sadece dinlenerek değil, kendine yeni bir yön vererek değerlendirmek istersen, seni de bu programa beklerim. İletişim sayfasından ya da WhatsApp üzerinden direkt benimle iletişim kurabilirsin. Dilersen sayfanın en üstünde yer alan numaradan da bana ulaşabilirsin.


